Hakkımda
Bloğuma hoşgeldiniz diyerek başlıyorum yazmaya. 
Sivas’ın dehşetli soğuklarının olduğu bir kış vaktinde gece yarısı doğmuşum. Geceye olan sevdamın kaynağı bu noktaya dayanıyor olabilir. Sivas’ta doğduğumu belirtmiştim, hayat hikayemin 80%’lik kısmı Sivas’ta geçiyor zaten.  Yaşadığım süre boyunca önemli sayfa diye kenarını kıvırdığım sayfalarda şunlar yer alıyor;
# içimde keşfedilmeyi bekleyen, o zamanlar kendim de keşfedemediğim ama keşfetmem gereken özelliklerim olduğunu düşündüğüm bir garip ilk ve orta okul yaşamı.

#  Kendimi başlarında bilgisayarımın USB portundan şarj ettiğim,  sonlarına doğru hareketlenen güzel hatıraların olduğu lise dönemi.

#  Yine lise döneminde olmasına rağmen yepyeni bir sayfada gelişen bir olaylar dizisi, hatta olmayanlar dizisi de denebilir.

Sayfaların hepsinin içeriğinden bahsedip de sıkmak istemiyorum. Çok hareketli, canlı sayfalar değiller çünkü (:
5%’lik kısmı ise  üniversite hayatım. Sivas dışında, başka yerde geçen zamanlarım olduğu için ayrı bir yüzdelik dilime sahip.


# Önceki yaşamımda sınavlara çalışma gibi bir alışkanlığım olmadığı için, vizelerden finallerden önce Yatış tabirini sıkça uyguladım yani yatak üzerinde, yere paralel olarak durduğum elimde hava soğuksa sıcak çay, hava sıcaksa soğuk çay olduğu ve daha önce hiç sevmediğim ama o zamanlar hastası olduğum dizileri izlediğim günler geçirdim. 








Hayat defterimden bazı sayfalar bu şekilde. Biraz da kendimden bahsetmem gerekirse  Sivas Adalet Meslek Lisesi’nden mezun oldum 1 yıl Sivas Adliyesinde staj yaptım.
 Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde adalet bölümünde okuyorum 1.sınıf öğrencisiyim.

Kişiliğim hakkında konuşmaktan pek hoşlanmıyorum. Karar alacağım zamanlarda mantığımla değil, hislerimle karar alıp, uyguluyorum. Çünkü mantık, matematik demektir. Matematikse belirli bir kesinliğe sahiptir. Doğrular doğrudur, yanlışlar yanlıştır.
Ben belirli sonuçlarla belirlenmiş bir hayatı yaşamayı sevmiyorum ve istemiyorum. Hislerimle hareket ediyorum çünkü o ana göre yaşamaya çalışıyorum. Kendi doğrularım ve yanlışlarım o an şekilleniyor.
Bugün doğru olduğuna inandığım bir şeye yarın yanlış diyebiliyorum. Kısacası seyahat ederken resimlerle süslenmiş bir haritaya uyup bir adım sonra neyle karşılaşacağımı bilmek yerine yanıma harita almayıp, parmağımı ıslatıp rüzgarla yön tespiti yaparak, güzel kokuların geldiği yönlere saparak seyahat etmeyi seviyorum. Belki A şehrinden B şehrine oradan da C şehrine gidememiş olabilirim ama D kasabasını keşfetmiş oluyorum.
Sizi sıkıcı benle sıkmak istemediğim için renklendireyim istedim. Umarım uzun ve sıkıcı bir yazı olmamıştır.
Hakkımda merak ettiğiniz herhangi bir şey olursa sorabilirsiniz. Selametle :)




1 yorum: