Türk Kara Kuvvetleri Kurucusu Metehan

Dünyanın İlk Düzenli Ordusunu Kuran Metehan Zekası cesareti atılganlığı ile Dünyada eşi benzeri olmayan bu müthiş komutanın hayat hikayesi çok ilginçtir. Hakkındaki birçok bilgi Çin kaynaklarına dayanmaktadır. 18 milyon metre2'lik dev bir devlet oluşturan Metehan'ın ulaştığı bu muazzam güç, en çok onun Dünyaya öğrettiği askeri disiplinden gelir. Babası Teoman Asya Hun İmparatorluğu'nun kurucusudur. Teoman'ın Çinli bir eşi vardır. Teoman, oğlu Metehan'ın yerine Çinli eşi olan Yenşi'nin oğlunu tahta çıkarmak istemektedir. Türk geleneklerine göre ancak Türk bir hatundan doğan erkek çocuk hükümdar olabiliyor. Yani Çinli kadından doğan erkek çocuk tahta geçemezdi. Bu durumun farkında olan Teoman'ın üvey annesi Yenşi, Teoman'ı Metahan'a karşı doldurur. Bunun sonucunda Teoman Metehan'ı komşu kavim olan Yüeçiler'e rehin olarak gönderir. İleride dünyaya düzenli orduyu öğretecek olan bu kahraman için esaret başlamıştır. Onun gibi bir cengaver için esareti kelimeler anlatmaya yetmez. Ayrıca vatan sevgisi onda babadan anneden yardan önce gelir. Bu tutusaklığa daha fazla dayanamayan Metehan artık tarih sahnesine çıkmak için gün sayar. Metehan'ın babası Teoman, Metehan'ı öldürtmek için Yuezhilere savaş açar. Metehan henüz 16 yaşındayken bir plan yapar ve babası Yuezhi topraklarına girmeden Yuezhilerin elinden kaçmayı başarır. 
Kötü günler geride kalmıştır. Tarih sayfaları onun adını yazmaya başlar. Onun ordusunun ayak sesleri Çin topraklarında yankılanacak, arşa yükselecektir. Destan başlamaktadır. Metehan ülkesine döndüğünde babası, bu zorlukları atlatabilmesinin karşılığında Metehan'a hakkını vermek için emrine 10.000 çadırlık bir ordu verir. Metehan, askerlerine yani dünyanın ilk nizami ordusuna öncelikle sadakati öğretir. Disiplini, emre itaati öğretir. Metehan'ın en meşhur özelliklerinden birisi inanılmaz ok atışlarıdır. Sadece kendisinin değil, tüm ordusunun isabetli ve öldürücü ok atışları sayesinde muazzam zaferler elde eder. Bazı kaynaklara göre 
400 metrede bile öldürücü ok atışı yapar.

Metehan, askerlerine emre itaati öğretmek için dehşet verici bir yola başvurur. Metehan okunun yönünü nereye çevirirse tüm askerleri de aynı hedefe hiç düşünmeden ok atmaktadır. Bir gün bunu sınamak için okunu atına yöneltir. Askerlerinin büyük çoğunluğu hiç tereddütsüz Metehan'ın atına yüzlerce oku salar. Fakat askerlerin bir kısmı tereddüt eder. Bunun sonucunda Metehan, belki de dünya tarihinde ilk defa askeri ceza kavramını getirir. Metehan okunu tek tek tereddüt eden askerlerine yöneltir. Her seferinde yüzlerce ok gösterilen hedefte bulunan askerleri delik deşik eder. Ordunun sayısı azalsa da çelikten bir ordu oluşturur. Metehan, bir gün esaretinin intikamını almak için babasının peşine düşer. Av yapan babasını bulur ve okunu ona yöneltir. Ardından binlerce ok havalanır ve Metehan'ın kendisi için ülkenin babadan önce geldiğini ispatlar. Saniyeler içinde ölen babasının cansız bedeni, Metehan'ın ordusunu dünyanın en sadık ordusu haline getirecek ibretlik bir ders oluşturmuştur. 




Metehan hayalindeki dünya devletini kurmak için önündeki tüm engelleri yıka yıka gelir. Çinlilere muhteşem akınlar başlatır. Ansızın gelir, gece yarısı gelir, devasa ordularla gelir. Önünde durmak imkansızdır. Nitekim koskoca Çin devleti sayısal olarak kendisinden küçük olan bu dünya kahramanıyla başedemez. Milattan önce 200 yılında gerçekleşen Baideng Muharebesi'nde Çin, 300.000 kişilik ordusuyla, Metehan'ın ordusuna doğru ilerlemektedir. Metehan'ın ordusu ise yaklaşık 20.000 civarındadır. Metehan'ın yardımcılarından biri Metehan'ı düşünceli görür ve "ne düşünüyorsunuz" diye sorar. Metehan'ın cevabı ise tarihe geçecektir: "Bu kadar Çinliyi nereye gömeceğimizi düşünüyorum." 




Metehan hakkında müthiş hikayeler vardır. Oğuz Kağan destanında anlatılan Oğuz Kağan ile Metehan'ın hayatı büyük benzerlikler göstermektedir. Metehan'ın hayat öyküsünün Oğuz Kağan efsanesinin tarihi temelini oluşturduğuna inanılmaktadır. Metehan dünyanın ilk nizami ordularını kuran kişidir. 10'luk sistemini oluşturur. Günümüzde bile hâlâ dünyanın tüm düzenli orduları bile bu sistemle idare edilmektedir. Ordu, en küçük 10'ar birlikler ve 10'un katları şeklinde müthiş bir örgütlenmeyle, en karmaşık savaş anlarında bile yönetimsel kargaşa yaşanmaz. Türk Kara Kuvvetlerinin kuruluşu, Metehan'ın bu sistemi uyguladığı tarih olan milattan önce 209'dur. Bu tarih, bugün Türk Kara Kuvvetleri armasında da yer almaktadır.